Antalya Gündogmus bölgesinde yer alan Sümeni Göleti, 2014 yılında tamamlanarak 980 dekar tarım alanına su saglamakta ve bölgedeki orman yangınlarında su rezervi olarak kullanılmaktadır. Bölgedeki tarım faaliyetlerinin sürekliligi ve verimliligi açısından kritik bir öneme sahip olan göletin zemininden gelen yeraltı gazlarının gölet tabanındaki membranı sisirip, membranda yırtılmalar olusturması nedeniyle gölet bosaltılmıstır. Yasanan bu durum, tarımsal sulama faaliyetlerini ve orman yangınları ile mücadeleyi olumsuz yönde etkiledigi için acil ve kalıcı bir çözüm ihtiyacı dogmustur.
Karşılaşılan Zorluklar:
Membran hasarının temel sebebi, zeminden gelen gazların yarattıgı basınçtır. Bu gazlar, zamanla membranın delinmesine, yırtılmasına ve dolayısıyla göletin islevini yitirmesine neden olmustur. Bölgenin jeolojik özelliginden dolayı zemindeki gaz çıkısı sürekli olarak yasanmaya devam edecektir. Bu nedenle üretilecek çözüm, hızlı, etkili ve kalıcı olmak zorundadır.
Çözüm
Yasanan bu problemin kalıcı olarak çözülmesi için membran altı ve membran üstü olmak üzere iki asamalı bir çözüm gelistirilmistir. Ilk asamada zemin gazlarının gölet yalıtımına zarar vermesini önlemek amacıyla çift yönlü geotekstil ile kaplı özel gaz drenaj levhası ürünümüz, mevcut membranın altına serilerek zeminden gelen gazın güvenli bir sekilde tahliye edilmesi saglanmaktadır. Bu sayede membranın yer altı gazlarının uygulayacagı basınç ile siserek delinme, yırtılma ve patlamaları önlenerek göletin uzun vadeli kullanımı garanti altına alınmıstır.
Gölet zeminin stabilizasyonunu saglayıp membranın dayanıklılıgını daha da güçlendirmek amacıyla ikinci asamada Forcell geohücre uygulaması yapılacaktır. Böylece membrana basınç ile etki eden gaz çıkısı göletin her alanında gaz drenajı kanalları ile kolayca tahliye olacak, aynı zamanda membran yüzey yapısının uzun yıllar boyunca korunması saglanacaktır.
Antalya Gündogmus Sümeni Göleti'nde uyguladıgımız bu kombinasyon çözüm, bölgedeki tarımsal faaliyetlerin ve orman yangınları ile mücadelenin sürdürülebilirligini saglamakta ve zemin gazlarının yarattıgı olumsuz etkileri ortadan kaldırmaktadır. Bu yenilikçi yaklasım, benzer zemin sorunlarıyla karsılasılan diger bölgeler için de örnek teskil etmektedir.